Bu benim ilk podcast'im !

Yıllar önce Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi üzerine bir dönem çalışmıştım. Onun piramidini, üzerinden geçen yıllar boyunca hep kendi hayat çizgime göre şekillendirdim. Fakat hayatımın bu döneminde, piramidin basamakları ve yerleri konusunda ilk kez Sevgili Maslow ile hemfikiriz. Hayatta kalabilmemizi mümkün kılmanın en temelinde fizyolojik ihtiyaçlarımız var; Aç ve susuzken, sağlıksız ve temel ihtiyaçlarımızdan yoksunken, hayata dair tüm geri kalan ihtiyaçlarımızın gölgede kaldığı su götürmez bir gerçek. Sonra güvenlik ihtiyacı; Bunun sıralaması üzerine kerelerce düşündüm fakat bugün anlıyorum ki, güvende hissettiğin bir hayata sahip olmak, bir yere ait olmak ve o alanda temkinli olmak zorunda kalmamak fizyolojik ihtiyaçların hemen devamında var olması zorunlu bir gereksinim. En sevdiğim basamağa geldik, piramidin ortası halkasi, bana göre dengesi. Sosyal ihtiyaçlar. İlk iki basamak bedenimizi hayatta tutmaya yönelikken, bu basamak ve devamı ruhumuzun varlığını korumaya yönelik. Sevmek, sevilmek, kabul görmek, sosyal yaşamda bir yer edinmek piramidin de hayatın da tam ortasındaki ihtiyacımız. Hemen üstünde saygınlık ihtiyacımız var. Değer görmek, itibar, statü sahibi olmak kısacası 'Biri olmak, bir şey olmak en azından biri için veya birileri...' Ve son basamak, hayatta kalmamız için ihtiyacımız olan son basamak: Kendini gerçekleştirmek. Bu ihtiyacımız da dünyada iz bırakamak ve varlığımızı onurlandırmak için, yokluğunda ruhumuzun yoksul, varlığında çoşkun olacağı ihtiyacımız. Ben hayatım boyunca fizyolojik ihtiyaçlarım ve güvenlik ihtiyacımla ilgili hiçbir endişe duymadım -ki bu beni dünyanın nerdeyse yarısından daha şanslı yapar. Bunu biliyorum ve bunun için bana sunulan hayata minnettarım... 3.adım ve sonrası ise hayatın bize sunabileceği değil, bizim hayattan temin edebileceğimiz ihtiyaçlar. Ben sosyal çevrem konusunda her zaman çok şanslı değildim, doğru insanları seçmek konusunda istikrarlı hatalar yaptığımı da kabul ediyorum. Ama bugünümde, tercihlerimin ve tabii şansımın nihai sonucu olarak, kuşkusuz bir sevgi sarmalıyla ince ince elediğim, ördüğüm, sıcacık kalplerinde ısındığım dostlarımla çepeçevreyim. Sevgi gördüğümü, korunduğumu, düşüncelerinin ana öznesi olduğumu daima bildiğim bir aileye doğmuş olmak da beni sevgiyi dilenmekten, aramaktan muaf bıraktı. Sanırım ben bu basamağı bu şekilde tamamlayabiliyorum. Değer görmek, statü sahibi olmak konusunda da bugüne dek hep şanslı oldum. Ben hiç iş görüşmesine gitmedim, hep teklifleri kabul ettim. Fakat bu sadece şans değil, çok çalışmaktı. Kalıcı izler, doğru intibalar bırakmakla ilgiliydi. Fakat hayat her zaman aynı düzlemde ilerlemiyor sevgili okur... Şimdilerde hayatta var olacağım statüyü, edineceğim itibarın alanını bulmak konusunda kocaman bir kargaşa içerisindeyim. Karanlık dumanlar içerisinde, dar bir alanda sıkışıp kalmış, gökyüzüne dibinden baktığım bir kuyunun içinde gibi hissediyorum. Bu hayatta oturacağım koltuğu seçememek, 4. basamakta tökezleyip düşmeme sebep oluyor. Ama bugünlerde o düştüğüm yerden, son basmağa tutunarak kalkmaya çalışıyorum sevgili okur. Kendini gerçekleştirme adımına... Bu blog, benim kendi izimi sürüdüğüm en kıymetli alanım. Kendimi gerçekleştirdiğim bu alana bugün ferah bir kapı aralıyor, taze bir adım atıyorum; Ben bugün ilk podcastimi yayınlıyorum! Bu alanda olduğu gibi, orada da hiç tanımadığım insanlara, bir iz bırakması umuduyla duygularımı anlatacak, kalbimin bir köşesini açacağım. Burada bilgilendirici içerikler sunsaydım, bir öğreti satsaydım işim çok kolay olurdu. Ama içeriğim, tamamen hislerle, duygularla harmanlanmış, bireysel ve özel ve çok hassas. Bir deneyim sunmak, zihinlerimize kaçacak bir alan yaratmak, kalplerimize dönüş için bilet kesmek niyetim. Bu sürecin gidişatını heyecanla ve evhamla bir arada, merakla bekliyorum. Yeniden başlamak, yenilenmek, hayatımıza taze bir nefes üflemek bedenimizle eş zamanda ruhumuza da 'tamam' hissettirir sevgili okur. Maslow'un her basamağında, her zaman aynı sağlamlıkta duramayabiliriz, yeter ki düştüğümüzde tutunacağımız basamakların varlığı içimizi serinletsin. Basamaklarımda bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. İlk podcastimi dinlemek için zaman ayıran sevgili okurlarım, kıymetli yorumlarınızın benim için şu noktada paha biçilmez olduğunu unutmayın. Deli kızınızdan, sevgiler...