Yaş alma, yaşa deli kızım!
- Cemre Delier

- 21 Kas 2023
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 May 2024
25. Yaşımın ilk gününden, sevgili okur merhaba!
Merter Metro'dayım, 15'imde neredeyse deli kalbim, hala özünde sadık kalmakta ısrarcı. Fakat bu sene, ilk defa kalbim birine ait değil, kalbim 25'imde, nihayet yalnızca kendine ait. Ait olma duygusunu ararken her ücra köşede, kendime sahip olmanın anlamını yitirmişim senelerce. Birinin sevgisine kıyasla kendimi sevmiş, ölçtüğü pahaya göre kendime değer biçmişim. Deli kızım bilmez misin, birinin dilinden dökülen cümlelerle, 'parla' demekle parlamaz, 'sön' demekle sönmez ışığın. Bilmez misin, gözlerini kısarak baktığın, o karşı koyulmaz parlaklık, o 'beşer'e sunduğun aşk, bizzat senden yansıyor. Ellerinde büyütüp, ruhunda derinleşen duyguları, bir beşerin üzerine dikmek niyetinden fazlası, sahiden hiç oldu mu? Kimlerden, neler bekledin deli kızım, hayret. Kör gözlere renkleri anlatın, sağır kalplere şiirler okudun, göğsünde kalp sıfatıyla kara kömür taşıyanlara usanmadan aşk'ı haykırdın. Ah deli kızım, aşk'a aşık Cemre Delier... Kendine böyle seslenmekten, olduğun halinden bile çekinip korktun. Su üstündeki hayatlarına dahil olamamaktan korktun, kendin olduğunda kabul görmemekten korktun. Korktun, korkabildin, korktuğunu söyleyebildin. Kendine, kendini susanların aksine, yenilgilerini de zaferlerin kadar coşkuyla anlatmayı bildin. Sevgili okur, herkesin hayatında bir 'tamam' yaşı vardır. Ben yıllar önce kendime 25. Yaşımı seçtim. Fakat bugün, 25.yaşımda tamam değilim, bu yüzden artık 'tamam' diyorum. Düşlerim arasında dans etmekten, avare arzularımda direnmekten, hatayı çok sevmekten, arkama bakarak yürümekten, kapattığım defterleri yanımda taşımaktan kendimi azad ediyorum. Hayatıma sükuneti, teslimiyeti, dirayeti ve iradeyi bütün kalbimle davet ediyorum. Bunlarla beraber, heves duygumu, hayal güdümü ve tabii deli ruhumu, kalbimin en görünür köşesinde sımsıkı sarılıp saklıyorum. Bu sene, doğum günüme karşı şimdiye kadar emsali görülmemiş bir hissizlik taşıyordum, belki de bu yaşı kutlamaya değer bulmuyor, kaçarsam kurtulabileceğimi zannediyordum. Her gün kutlama yapmak ve bunu olabilecek en anlamlı hale getirmek için an kollayan deli kızımın bu hali, sevgili dostlarım tarafından alt edildi. Heveslerimi düştüğü yerden tutup kaldırdılar, şimdiye kadar hiç deneyimlemediğim bir kutlama modeli organize ettiler. Zarif, estetik, ferah, dingin, ağır ve oturaklı bir kutlamadan alabildiğim muhteşem haz, içime huzur verdi. Masada herkes benimle ilgili en anlamlı hikayesini anlatırken, her birine tek tek baktım. Karşımda benim seçtiğim ailem duruyordu. 25 yılın bana getirdiği bu şahane kadınlara, pıtır pıtır dolan gözlerimle baktım ve talihime şükrettim. En iyi ve en kötü halimde, acıyla sınanır, saadetle sarmalanırken yanımda, arkamda dimdik duran, hayal kurarken benimle bulutların üzerine uzanan, dağılan parçalarımı yerlerden toplarken benimle yere eğilmekten hiç gocunmayan dostlarıma kalbimden sessizce teşekkür ettim. 25. Yaşıma, olgunluğun yumuşak tadıyla, şüphesiz bir sevgi sarmalının içinde girdim, ne mutlu deli kızım! Biriciğim, hep biriciksin, kalbimin tenhalarını, köşedeki kuytularını gördüğün, fısıltımı duyduğun için teşekkür ederim. Gül güzelim, sen kalbimin sükunetisin, en yumuşak, en sıcak alanımsın. Seninle kendimi tanıyor, dostluğunla büyüyorum. Varlığına her gün teşekkür ediyorum ama bugün bir başka, iyi ki benimlesin. Hanfendi'm bu yazımı okumayacaksın bile, çünkü bizzat benden dinlemeyi ayrı seviyorsun. Sığınağım, dayanağım, aklım, fikrim, kız kardeşim iyi ki sen, her geçen yıl daha da çok. Ve bambim, benim miniğim, o yufka yüreğinde bana verdiğin kocaman yer için o kadar şanslıyım ki. Sarıldığımızda gözlerimizi dolduran sevgimiz öyle gerçek ki. Bunu sakınıp saklayacağımız, anılarımızı bizimle büyüteceğimiz nice yıllarda, hep birlikte.... Sevgimi dile getirmek için doğum günlerimi çok anlamlı buluyorum, çünkü bu günlerde kalplerde bıraktığım izleri daha yakından görüyorum. 24 Yaşımın bana birçok hediyesi oldu, hikayeme benzersiz kahramanlar dahil oldu. Sevgili Aslan, belki de en radikal oyuncuydu. Şahane oyunculuğunu, mesleğindeki bu başarısını hep takdir ettim, onunla oyun arkadaşı olmak büyük zevkti. Bana kim olduğumu, yolumu ve yordamımı gösterdi, üzerimdeki tozu silkeledi, yüzümü yıldızlara çevirdi ve çok, çok şey öğretti, iyi ki vardı, hayatımdaki misyonu için ona çok teşekkür ederim. Umarım hayattaki bütün rollerinde, benim hayatımdaki kadar ustalıkla oynar rolünü. Ve Yaren'im, yarenlik edenim, sırtımdaki eli, kulağımdaki 'Hadi Cemre'm' sesi, hayatıma renk verdi. Mesafelerin dostluklar için anlamsız sayılardan ibaret olduğunu bana öğreten Simo'm gibi.. Yaren'im de uzak diyarlardan elleriyle kalbimi sıkı sıkı tuttu, pusulam oldu, iyi ki oldu, hep olsun. Odin'den bahsetmezsem, 24. yaşım eksik kalır. Eksik kalan birçok şey gibi. Bana kalbimin yerini hatırlatan, başka bir hayatın varlığını mümkün kılan, hayatta kalma güdümü, hayatı kazanma arzusuna dönüştüren ve bu hissettirdiklerinden bi haber Odin, İyilik ve bilgeliğin, aşk' tan mahrumsa biçare. Ani, beklenmedik ve alışılagelmedik duygulardı sana ait içimde barınan, mutlaka bir sebebi vardı. Suyun üzerinde gördüklerimizin aksine. Ve Deno'm... Seni nasıl es geçerim, her yaşımda elinde büyümüyormuş gibi. Seni çok seviyorum, sana ağlamayı, sana gülmeyi, sana çok kızmayı ama hiç küsememeyi. Sana kim olduğumu anlatmak zorunda kalmayışımı, gözlerimi dolduran her şeye duyduğun öfkeyi, beni kendi yollarınla bazen benden bile korumanı çok seviyorum. Bazen babam, bazen küçük çocuğum olmanı, dinamiğimizin anlamsızlığını çok anlamlı buluyorum. İyi ki buradasın, buralarda kal. Blogda yazmaya kusurlu olduğum bir alan var, ailem. Annem, Babam, Efe'm ve kızlarım, Özgem, İlayda'm, Emel'im... Her bir güne varlıklarına şükürle uyanıp, yanımda oluşlarına minnetle uyuduğum ailem. Ama onları yazamıyorum, betimleyemiyorum, bu uçsuz bucaksız sevgiyi anlatacak kelimler henüz kalemime sığmıyor. Bir tarifi yok, olmasaydınız ben bugün ben olmazdım, olamazdım, başka bir hayat istemezdim sizden ayrı, bana ne sunsalar istemezdim. Allah ayırmasın bizi birbirimizden, hiç dinmesin, sinmesin sevgimiz. Bin şükür. Sevgili okur, hikayemin tamam yılında, kulağıma kelebeklerimi küpe ettim, göğsümde süzülen kuğuları dinledim. Benimle 25. yaşıma geldiğin için teşekkür ederim.
Hikayemin devamını, yolumun gidişatını, yönümü hiç böylesine merak etmemiştim. Ardımda sürdüğüm izlere bakarken kalbimde hiçbir pişmanlık taşımıyorum. Bana ihtiyacı olan herkesin, her an, her koşulda yanıbaşında bulundum. Haksızlığa uğradım, hayatın adaletine bıraktım, kalbimi, ellerimi kirletmedim. Kalkışacak olsam, ne köy ne kasaba kalırdı çoğu hayatta, tenezzül etmedim. Herkes kendine yakışanı yaptı ve hayatımda misafir ettiğim kim varsa, benim masamdan karnı tok ayrıldı. İçim ferah, ruhum 'tamam' Deli kızım, korktuğun her neyse, sihri orada bulacaksın, 25 en şahanesi olacak. Yaş alma, yaşa deli kızım, bu hikaye yalnızca sana ait !



Yorumlar