Bahar Temizliği
- Cemre Delier

- 10 Nis 2023
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 Tem 2023
Bazı akşam üstleri, mevsim fark etmeksizin soğuk ve tedirgin geçiyor. Yünlü battaniyelere dolandığım, altında ufacık kalıp titrediğim hazin ve gaddar akşam üstleri. Sorumluluklarımı üzerine diktiğim ceketimi, astığım gardroptan çıkartıp üzerime tekrar giymem gereken günlerden, bir gün önceki akşam üstleri... Ve bu tür akşam üstleri, yerini kara gecelere bırakırken, gündüzlerinde daima yeni bir sayfa açılıyor. Nisan ayına, bahar mevsimine aralanan o ilk kapıya nihayetinde eriştik. 2018 Nisanında, Sophia'dan bana gelen küçük bir hediyenin, anlamlı notunda şöyle yazıyordu: 'Nisan, herkese gençlik ruhu bırakır!' Her Nisan bunu hatırlar, tazelenmeyi gençliğime ve Nisan'a bir borç bilirim. Baharın gelişiyle bize dönen güneşten güç, kuru dallardan tomurcuklanan çiçeklerden umut ve kuşların cıvıltılarından ilham alırım. Fakat bu bahar, benim hepsinden daha çok ve önce, inanmaya ihtiyacım var. Yeni bir sayfa açabilmeye. Artık kendi yoluma dönmenin zamanı geldiğini yalnızca hissetmiyor, biliyorum.
Lily, Rose ve Carmen, bir ömrü beraber paylaşacakları 'Aşk'larını bulmuş, 'Mutlu son' olarak tabir ettiğimiz evliliğin bu kadar yakınlarında geziyor olmasaydı, kendimi aşk kadar, 'eş' bulmak konusunda bu denli mecbur hisseder miydim bilmiyorum. Hayatımı şekillendiren bir sözü, tekrar çok iyi anlıyorum 'En çok vakit geçirdiğiniz 5 kişinin ortalamasısınız' Zihnimize her yerde nakşedildiği üzre biliyorum sevgili okur, end
işeye mahal yok. Herkesin hayat akışı, zaman çizgisi ve olasılıkları birbirinden başka, fakat herkes bir düzlemde kendini var ederken, bu kozmik alanın dışında, parelel bir evrenden sevdiklerimin uzanan ellerine erişmeye çalıştığımı hissediyorum. Her biri, tek tek, ellerimden sımsıkı tutup beni o çizgiye doğru kuvvetle çekmeye çalışıyor. Belki de bu 'tek bir çizgi'de kalabilmenin mutlak, mutlu sonucudur deli kızım, ne dersin... Hoyratça yazılıp çizilen bir defterin 24. sayfasını 'Yeni bir başlangıç' diyerek açmak yerine yeni bir defter aldığımda ve belki de en önemlisi, benim için de tek bir olasılık, tek bir gerçeklik, tek bir çizgi olduğunda, ben de dostlarımın yanına, yüzünü güneşe dönen ayçiçeklerin tarlasına, mor salkımlarla saklı lavanta bahçelerine ulaşabileceğim...!
Bir süredir olduramadıklarım, ulaşamadıklarım üzerine düşündüğümde, kendimi sabote ettiğim kanısına varıyorum. Benim ilk ilişkim, üzerimde 'ilişki' kavramına dair talihsiz tecrübeler bıraktığı için, sözlerim aksini iddia etse de üzerinden geçen zamanda ilişkiye dair tavırlarım hep kaçıngandı. Olması muhtemel ilişkilerden bir sebep belirtmeksizin uzak dururken,Bir sonu olmayacağını açıkça gördüğüm ilşkilerde olmazı oldurmak istedim hep. Bağlanmaktan kaçışımın üzerini, bağlanmayı bilmeyen adamların üzerine örttüm. Birilerinin taviz verdiği nokta olmak, geçilmez sınırlara ilk adımı atmak, sert duvarları esnetmek istedim. Oyun oynamak istedim, mücadele etmek istedim, üzülmek istedim. Fakat görüyorum ki bu oyunların hiç kazananı yok ve daimi kaybedeni benim. Bu derin hüznün ve yalnızlığın kendi tercihim olduğu aşikar. Mutluluk kadar, mutsuzluk da bir tercih sevgili okur. Ben hayatımın ilk çeyreğinde bu hayatı, bu ağır yürek günlerini yaşamayı seçtim ve inan bana her anını çok sevdim. Bu günler beni besledi, doyurdu, kalemime gün verdi. Ama nihayet bahar geldi, hafiflemek vakti.
Hayatımın büyük anlam taşıyan günlerindeyim. 'Kendimi gerçekleştirmek', 'Aradığımı bulmak', 'Yolumu çizmek' adına kendime bir zaman tanıyorum. Yolumda sağlık, huzur, bereket, hep sanat, çok ışık ve en çok aşk olsun diliyorum. 20 yıl sonra olacağım insanı bugün burada yetiştiriyorum. Ve kendime döndüğüm bu zaman dilimi, kendime ayırdığım bu vakit, kendim için verdiğim emek, âlâ bir memnuniyet sunuyor bana.
Kalbim hür bir kumruyum, evet kumru. Eşlerine sadakatleriyle ünlü kumru.. Konuşmayı öğrendiğimden beri 'aşk' derken, yazmayı öğrendiğimden beri 'aşk'ı yazarken, aşkın aynı derinlikte, daha kuvvetli bir bağ ile, beni beklediğini biliyorum. Artık senin için hazırım aşk, seni yazmak değil, seni yaşamak için pür pak bir kalple, hazırım.
2018 Baharını geçirdiğim kaza sonrasında yatalak, 2020 Baharını ise bizi eve hapseden pandemi sebebiyle tutsak geçirdikten sonra, kendimi 'iki bahar eksik' olarak betimlemiştim. Kaybettiğim, eksik yaşadığım her baharımın uğruna, ben bir bahardan daha eksik kalmayacağım, Sevgili okur, bu bahar benim baharım. Ben kuru dallarımdan tomurcuklanırken, sevginle toprağıma su olmayı bırakma.



Kendi içinde yaşadığın tezatlıkları bu kadar sade şekilde yazıya dökmen ve benim bu kadar etkilenmem…Yazının sonunda benim de kendimi daha huzurlu hissetmem tamamen senin sayende. Sophia’nın da söylediği gibi: “Nisan gerçekten hepimize gençlik ruhu bırakıyor.” Çiçekler açıp, neşeli şarkılar söyleyeceğimiz günler yakındır. Bu yazı bende Candan Erçetin- ‘Bahar’ dinlemişim etkisi bıraktı, öyle hafifledim! Var ol 🧡🥹🪷
Bu yazıyı okurken sanki orkestrada gibi hissettim kendimi sanki sesler yavaş yavaş yükseliyormuş gibi… Hepimizin çizgisi yolu yokuşları farklı sadece sen daha keskin dönüyorsun virajları :) Deli kızım bu bahar bizim baharımız olacak !
Kalemin o kadar güzel ki..
Hikayenin bazı yerlerinde kayboluyorum. Bazı yerlerinde kendimi buluyorum.
Yolunun devamını sabırsızlıkla bekliyorum. 💐
Yüklerin hafiflediği için, kendine bu baharı hediye ettiğin için, hep küllerinden daha parlak doğduğun için ne mutlu 🤍
Bahar geldiğinde Cemo bi başka olur, yüklerinden kurtulduğun ve hafiflediğin için çok mutluyum. Hayat sana hep güzellikler getirsin😻💜