BIRAKIN, YAŞAYALIM, NE OLUR
- Cemre Delier

- 5 Şub 2023
- 2 dakikada okunur
Tüm bir gün, yüzüm hiç gülmedi. Gülümsemekten utandım. Hiç tanımadığım bir canın katli, yüreğime kor olup düştü. Ne ilk, ne yazık ki ne de son bu. Şimdiye kadar bu konuda hiçbir yazı yazmadım. Korkularımı körüklemesinden, bunun malum olup başıma gelmesinden çok korktum çünkü. Ama artık bu korkuyu taşıyamıyorum, bu korkuyla yaşayamıyorum. Ben bir kadınım ve yaşadığım yerde, kendi ülkemde tecavüze uğramadan, dövülmeden, yakılmadan, tenhalara gömülmeden, kendi ecelimle ölebilmek için dua ediyorum. Bugün 20 yıldır yaşadığım sokaklarda akşam üstü yürüyüşe çıkmak üzereyken babam bana ‘Cemre bugün çıkma, sokaklar ruh hastalarıyla dolu, bugünki haberi okudun’ dedi. Kahroldum. Bu dünyadaki en cesur, en korkusuz adam olan babam, kılıma zarar gelse dünyaları yakacak olan babam, dünyaları yakmak zorunda kalmaktan korkuyordu. Akşam serinliğinde dışarıya çıkıp yürüyüş yapmak gibi basit bir aktivitenin içine bile nasıl sığdırabildiniz korkuyu? Kadın cinayetlerine mi, katledilmiş, kendisini savunamayacak insanların arkasından konuşulanlara mı, katili savunanlara mı, bu insanların aramızda dolaşıyor olmasına mı, her gün yeni bir cinayet duymaya alıştırılmamıza mı üzüleyim bilmiyorum. Ben sevilmekten çok korkuyorum artık. Çünkü hangi sevgi sağlıklı seçemiyorum. Geçmişte benim de tehdit edildiğim, psikolojik şiddet gördüğüm, azarlandığım bir ilişkim oldu. Hiçbir fiziksel şiddete yada zorlamaya maruz kalmadığım halde kendime çok kızıyorum, bu kadarına bile tahammül ettiğim için. Sevildiğimi zannediyordum. Sevginin yansıması sanıyordum kıskançlıklarını, kısıtlamalarını. Sevginin bunlarla alakası bile yokmuş, üzerinden çok zaman geçince anladım. Karşı tarafı zan altında bırakmamak için söylüyorum, o da anladı ve sonraki ilişkilerinde bu hataları yapmadı. Fakat bende kalan bu iz yüzünden ben özgürlüğüme, bağımsızlığıma bu kadar düşkün hale geldim. Bir ilişkim olması söz konusu olduğunda bile, karşımdakinin beni kolumdan tutup kendi hayatının akışına sürüklemesinden korkuyorum. Belki de bu yüzden Bir ilişki kurmak fikri ödümü kopartıyor. Geçenlerde bir adamın 10 yıllık eşini öldürdükten sonra, suçlu görünmemek için başında ağlayarak kamufle olmaya çalıştığına dair bir haber okudum. Bu nasıl bir soğukkanlılık? Hangi kadın, hangi sebeple ölmeyi hak eder? Bir insan, diğerinin yaşama hakkını elinden almayı nasıl kendine hak görebilir? Nasıl kıyabilir? Nasıl… Benim bir ömrü paylaşmak istediğim, türlü hayallerle, aşk ile evlendiğim adamın 10 yıl sonra beni katletmeyeceğini ben nereden bilebilirim? Cümlelerimi bile toparlayamıyorum. Kalbim acıyor, aklım isyan ediyor. Gencecik, umut dolu insanların hayalleri alındı ellerinden ve hala katilin siyasi fikri, kadının ne giyindiği konuşuluyor. Bu veballe nasıl yaşanır? HAYIR cevabı, birinin hayatını sonlandırmaya yeter mi ? Olaylar, kişiler, yerler değişebilir. Dini, dili, siyasi düşüncesi, ahlakı, değerleri insanın SADECE KENDİSİNİ İLGİLENDİRİR. Bunu idrak etmek en fazla ne kadar zor olabilir? Ben bir kadın olarak, içten güldüğüm bir fotoğrafımın bir gün ana haberlerde siyah beyaz yayınlanmasından çok korkuyorum. Birgün annem bana aradığında ulaşamaz diye çok korkuyorum. Hayallerim, hayatım, sırf sevdiğim, sevildiğimi zannettiğim için yarıda bıraktırılır diye çok korkuyorum. Ben değil, bugün bu haberi duyan, bilen her kadın bundan korkuyor. Kimse bana bir şey olmaz demiyor çünkü ben tek bir kadın tanımıyorum ki, hayatı boyunca en az bir kere sözle, gözle tacize uğramamış olsun. Ben bir kadın olarak büyümek, büyütmek, sevmek, sevilmek, çoğalmak, birikmek, hayallerimi gerçekleştirmek, başarılı olmak, insanların hayatlarında iz olmak, kalplerine dokunmak, ardımda güzel bir hikaye bırakmak istiyorum, her kadın gibi. Dileğim, hayat yolunda kalbi sevgiyle dolmuş, sevgiyle büyütülmüş insanlarla karşılaşmak. Bir de gerçek olamayacak kadar güzel bir hayal bu ama, bu son olsun, yeter.



Yorumlar