CEMRE’NİN BLOGU 1 YAŞINDA
- Cemre Delier

- 5 Şub 2023
- 2 dakikada okunur
8 Şubat 2019, bir iz bırakma arzumu somut bir eylemle taçlandırdığım gündü. Kendime yıllar sonra teşekkür edebilmek için gerçek bir sebep verdim. Hatalarımı satır satır yazdım, bana öğrettiklerini unutmamak ve tekrarlamamak için. Yaşadığım bütün acıları kan ağlayarak yazdım, bir zaman sonra baktığımda bu acının eskisi kadar içimde kor olmadığını, geçtiğini görmek ve acıya karşı misafirperver davranmak gerektiğini kendime hatırlatmak için. Affedemediklerimi nakşettim satırlarıma, kalbim unutur, vicdanım unutturur, aklım susar da tekrar düşerim yanılgıya diye, affedemeyeceğim her hatayı nakşetim. Her daim şükrettim yazılarımda, elimde olan her şeyin kıymetini yazdıkça çoğaltmak, huzur bulmak ve en zor anlarımda hatırlamak için. Aşkımı yazdım, sevişlerimi yazdım. Bir insan olduğumu hatırlamak ve hayatta olduğumu ilan etmek için. Gücümü yazdım, güçsüzlüklerimi yazdım hepsinin nasıl büyük bir dengede olduğunu her defasında hayranlıkla uzaktan izledim. Kaybolduğumda kendimi bulmak için, bulduğumda kalıcı tutmak için hep yazdım. Yüreğimdeki yaraları, asla değiştiremeyeceğim keşkelerimi, akıl almaz yanılgılarımı, bazı zaaflarımı, biraz zayıflıklarımı, kalbime dokunan insanları anlattım sizlere. Hayatımın his kronolojisini tuttum burada, sizlerin gözleri önünde, şeffaf. Ben bu blogda büyüyorum. Ah sevgili okurlarım böyle duygusalken yazmak o kadar zor ki. Her duyguyu böyle üst perdeden yaşamak ziyadesiyle zor, ben de yazarak dindiriyorum ruhumun dalgalarını. Bu blogu, Valere hayatımdan çıktıktan sonra açmıştım, ona anlatamadığım her şeyi dünyanın geri kalanıyla paylaşmıştım. Şimdi baştan sona bir bakıyorum da bloguma, aslında ben onu kaybettim zannederken kendimi kazanmışım. Sevgili dostum Çaça, bana blogumda sadece kendi hislerimi, kendi hayatımı anlatmanın narsistçe olduğunu, kendimi bu kadar önemsememem gerektiğini, bu yeteneğimi sadece kendimi yazmak için kullanmamın bencillik olduğunu söyledi. Daha önce bunu hiç düşünmemiştim. Bundan sonra blogum benimle, benim hayatımdaki radikal gündemlerle, hislerimle birlikte güncel konularla ilgili hislerime ve fikirlerime de yer verecek. Okuduğum bir kitaptan, dinlediğim bir şarkıdan, izlediğim bir filmden de bahsedeceğim size. Daha fazlası olmak için, yaralarımdan çiçekler açmak için, artık keşkelere yer vermemek için, ben burada olmaya, varlığımı anlamlı kılma mücadeleme, iz bırakma hayalimle devam edeceğim. Blogumdaki karakterlerim, Valere, Can özüm, Su perisi, Biricik, Hanfendi, Gül güzeli, Simo, Sonrisa, Monased, Adam, Lion, Hakkarili, Çaça, Deno… Hikayeme eşlik ettiğiniz için, bana yazabilecek kadar özel, derin, sahi duyguları hissettirdiğiniz için teşekkür ederim. Kalbimi, kalbiyle buluşturan, yazılarımı okuma ilgisi gösteren sevgili okurlarım, benden olumlu olumsuz yorumlarınızı esirgemeyin. Deli kızınızdan, sevgiler.



Yorumlar