top of page

DÜNYADAKİ 22.SENEMİN ŞEREFİNE!

Güncelleme tarihi: 14 May 2024

Geldi gelmekte olan, bu sene o kadar sessiz ve uzaktaydı ki heyecanı anlatamam. Hayatımın her radikal duygusunu sakladığım bloguma, 22. Yaşıma dair yazmak istediğim çok keskin hislerim varken, bu yazıyı yazmak tam 4 günümü aldı. İlk defa, bir yazımı zamanına yetiştiremedim. 22. Yaşımın benim için diğer yaşlarımdan farklı olarak, çok büyük bir anlamı vardı. En önemli rol modelim olan annemin, mesleğini eline aldığı, eşini, yuvasını bulup yeni bir hayata yelken açtığı bu yaşa girerken ben neredeydim? Devir başka, jenerasyon başka bunlar mutlak gerçekler fakat ben bu hayatı neresinden yakalayacaktım? Her adım attığım ilişki ciddileşmeye başladığında koşar adım kaçarken, evlilik benim için nasıl bir hayal olabilirdi? Her yazım, geçmişimden bir iz taşırken nereye kadar ilerleyebilirdim? İçerisinde 22. yılımı doldurduğu dünyaya ne katmıştım ve ne iz bırakmıştım? Kalbim ne kadar büyümüştü ? Neden hala 56 kez tekrarlayana kadar ders çıkaramıyordum hatalarımdan? 56 kez neden döndüm aştığım yolları? Çepeçevre sevgiyle doluyken etrafım hep neydi bana yetmeyen? Bu sorular üzerine düşünüp durdum. Hepsine bir çözüm bulamadım, çoğunda kendimi geçiştirdim. Sonra yüzümü somut gerçeklere döndüm. 22 Yaşıma giriyorum ve evli değilim, okulumu bitirmedim, çoğu zaman takip edemediğim ilişki durumlarım var, bir evi çekip çevirecek kadar maharetli de değilim…. Yani annemin benim yaşımda durduğu noktaya yaklaşamamışım bile. Ama aynı 22 yaşındaki ben, kendimi sevmeyi öğrendim, kırmızı çizgilerimi çekmeyi öğrendim, kabul görmeyeceğimi düşünsem bile ben böyleyim demeyi bildim. Bu hayattaki amacımı buldum, beni mutlu edecek mesleği seçtim, kendi işimin patronu oldum. Harika insanlar biriktirdim, kendime öz bir çevre oluşturdum. Kalbimi tanıdım, duygusal tuzaklarımı ezber ettim. Çok sevdim, çok sevildim. Belki henüz, gönlüme eş, ruhuma denk, bir aile kurmayı, bir hayat paylaşmayı hayal edebileceğim biriyle tanışmadım fakat biliyorum. Onun bir yerlerde var olduğunu, belki bu yazıyı okuduğunu, belki de çok sonra okuyacağını biliyorum. Yaşadığım tüm duygusal ilişkilerden öğrendiklerimin, beni asıl ilişkime hazırladığını biliyorum. Ve ben 22 yaşında genç bir kadın olarak, tüm kalbimle şunu söylemekten gurur duyuyorum: Yaşadığım hiçbir şeyden ve geldiğim noktadan pişman değilim.Ve belki de bu yeterlidir. 21 Yaşım en harika yaşım sayılmazdı, zaten tek sayılarla aram hiçbir zaman iyi olmadı… Harika bir yaş geçirmedim, fakat bu bana özel değildi, hiçbirimiz geçirmedik. Bu yaşımda her duygum noksan yaşandı. Ama doğum günüm bunu en dorukta yaşadığım gün oldu. Dünya tarihi boyunca konuşulacak bir olaya şahitlik ediyoruz ve bunun bedeli geri getiremeyeceğimiz, ömrümüzden giden zaman… Varsın telafi edilmeyen sadece zaman olsun, Allah bizim ve sevdiklerimizin canını, sağlığını korusun. Deno’nun çok umutsuz bir anımda bana hatırlattığı şarkının sözlerindeki gibi: Bir sene dursun hayat beklesin bizi, bir ömür önümüzde, tek bir sene nedir ki!İleride buruk da olsa bize ait, gençliğimize ait anlatıp duracağımız anılar olarak kalacak bu zalim günler…Bu sene doğum günümde dostlarımla bir arada olamadım, gönlümce eğlenemedim, bir pasta bile kesmedim, süprizlerle karşılaşmadım, kadehimi yeni yaşımın şerefine kaldıramadım. Bu yüzden bu yıl şerefine kadeh kaldırmak istediğim her şeyi burada, bu yazımda ölümsüzleştireceğim. Öncelikle kadehimi 2020’nin son ayına kadar tek parça gelmeyi başarabilen (Maşallah) , pandemi sürecinden psikolojik sağlığını koruyabilen (şimdilik), online eğitim döneminin tüm olanaklarını kullanarak ortalamasını yükseltip üniversite dönemindeki max kredisini alan (bi zahmet), Kalbinin götürmediği hiçbir yola girmeyen (umarım doğru yoldadır) ilk defa yönetici konumuyla iş hayatında yer alma cesareti gösteren ve 2020’nin sonlarına doğru hayatının en önemli savaşlarından biri olan Covid-19 virüsünü yenen sevgili kendimin şerefine kaldırıyorum! Şerefe Cemre, sağlığına benim deli kızım! Sonraki kadehimi, benimle tüm bu zorlu yollarda omuz omuza yürüyen, bana daimi güç ve sevgi veren, bu eski doğum günümü bile olabilecek en iyi haline getirmek için büyük emekler veren canım ailemin şerefine kaldırıyorum. Bana ben olarak tahammül etmek pek kolay değil ve ailem birlikte geçirdiğimiz 22.sene boyu harika bir performans sergilediler Ve büyük ailem! Ankara’m bana sevgileriyle mesafeleri aşarak, aşılmayacak hiçbir engel olmadığını gösteren canım büyük ailem! Ama en çok canıma can, ruhuma ruh katan, yolumun daimi yoldaşları! Can özüm ve Su perim…Sağlığınıza, Şerefinize! Can dostlarıma, namı diğer şampiyonlar ligime kaldırıyorum sonraki kadehimi, Hanfendi, Biricik, Gül güzeli ve Simo! Bu yaşım, sizinle geçiremediğim günlerin hasretiyle geçti. Uzaklıklarımız bizi ayrı düşürmek yerine birbirimize kenetledi. Her düşen göz yaşımda ve mutlulukla atan kalbimin baş ucunda siz vardınız, tüm engellere rağmen, mânen. Biliyorum, yıllar sonra beraber üstesinden geldiğimiz bu felaketi atlatmanın gururunu ve mutluluğunu yine birlikte yaşayacağız. Ve inanın, acısını çok fena çıkaracağız… Her yaşımda, benimle kalın. Dünya bir yana, siz diğer yana, Şerefinize! Sırada, 21 Yaşımda hayatıma dahil olan hikaye kahramanlarım var. Sonrisa’m sahiden de denk gelişlerin ve ortak duyguların yoğunluğu ile oluşan bağımız, covid’in mağduru oldu. Buna rağmen bağımızı hep sımsıkı tuttuk, buna rağmen bir arada geçirdiğimiz kısacık zaman diliminde, bana dair o kadar içten noktaları anlamı ve saklamış ki, her cümlesiyle kalbime dokunuyor. Nihayetinde, damağımızda kalan tadı, doyasıya çıkaracağımız zamanlar da gelecek.. Tüm kalbimle bekliyorum. Denom.. Bir erkek olsam, Deno olurdum. Zıtlıklarımızın içinde öyle ortak paydalarda buluştuk ve beni öyle sıkı bir yerden tuttu, tanıdı ki! Bana neyin iyi geleceğini her zaman bilen Canım Deno’m iyi ki geldin, senden nefret ettiğim ve buna rağmen seni çok sevdiğim anlar dahil… Herkül, pandemi dönemi gibi zorlu bir süreçte hayatıma dahil olmasan nasıl geçirirdim bu süreci bilmiyorum. En mutsuz ve umutsuz anlarımda bana bir yolla kendimi iyi hissettirmeyi başardın. Sana çok teşekkür ederim. Teo, küçük bir iş birliği, hoş sohbetin ve bitmeyen jestlerinle hayatıma dahil olup bana ilk kez bir abim varmış gibi hissettirdiğin, her zaman arkamda durduğun ve beni koruyup kolladığın için çok ama çok şanslıyım. İhtiyacım olduğunda, nerede olursan ol yanımda olmanın bir yolunu bulacağını bilmenin güveni paha biçilemez. Artık ne olur evlen, ilk nişan organizasyonum için seni bekliyorum… Ve Beg, hayatıma bu sene girmiş olmasa da, bu sene birbirimizle paylaşmaya, iyi günde kötü günde bir dostluk kurmaya başladık. Kararlılığına, azmine, ideallerine en çok da istikrarına ve sadeliğine hayran olduğum beg, umarım birlikte çok güzel hikayeler biriktiririz. Bu sene hayatıma dahil olan tüm kahramanlarımın şerefine bu kadehim! Bir yanım artarken, bir yanım da eksildi. Bu bir sürpriz değil, doğanın kanunu. Hayatıma yük olan, benliğime hiçbir şey katmayan herkesi un eler gibi eledim. ‘Onsuz yapamam’ dediğim herkesin arkasından su döktüm ben, her şeyden ve herkesten vazgeçebilirim.Bendeki bana yeter felsefesi dünyanın en doyurucu hissidir, tavsiye ederim. Kırgınlığım baki, kimseyi affetmeyeceğim. Tabii ki, en çok da Valere’i. Bitmeyen, tükenmeyen, bitiremediğim, tüketemediğim aşk’ımı o, bir günde bitirdi. Ben bile bu kadar iyisini yapamazdım, teşekkür ederim. Bir yıl üzerinde en çok önem verdiğim gün, sadece bana ait olan tek bir gün, doğum günüm. Bunu herkes bilir, herkesin doğum gününü unutulmaz kılmak için aynı özeni, hassasiyeti gösteririm çünkü. Benimle 1 saat oturup sohbet etmiş olan herkes en sevdiğim rengin mor olduğunu ve doğum günlerine önem verdiğimi bilir. Valere 8 senede öğrenememiş. Fakat yüz defa affettiğiniz insanın yüz birinci hatasında ona kızamıyorsunuz çünkü siz onun defalarca aynı yanlışı yapacak cesareti bulduğu tarafsınız. 22. Yaşımın ilk günlerinde dünya için küçük, kendim için büyük bir devrim yapıyor ve yıllardır hatırası olduğu için sakladığım mor kutuyu sonsuzluğa uğurluyorum. Çünkü anladım ki, o kutu bana bir köşeden baktığı için ilerlediğimi iddia ettiğim yollara hiç girmemişim, o defteri kapatmış ama hep yanımda taşımışım. Sevgili okurlarım, inanın bu kadar yazıklar olacağını ben de tahmin etmemiştim. Önümde duran bu hayat bana ait ve ben bir bahçede, sevdiklerimle oturduğum bir masada uzaklara dalmamak, bir üzüntüde dövülüp durmamak için elimden ne geliyorsa yapacağım. Ben Frida Kahlo değilim, canlı canlı çürüyeceğimi bilerek yine seni sevemem. Atilla İlhan değilim, ne vakit bir yaşamak düşünsem, sus deyip adınla başlayamam. Cemal Süreyya değilim, öyle uzaktan sevemem seni, kokunu alamadan, boynuna sarılamadan yüzüne dokunamadan sadece sevemem. Birhan Keskin değilim, mutsuz ama bahtiyar olmak yetmez artık, Ümit Yaşar Oğuzcan değilim, içimde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi ile seni bekleyemem, Nazım Hikmet değilim, seni düşünmek ümitli şey değil artık Ve Ahmed Arif değilim, çünkü terketti sevdan beni… Sevgili valere, son kadehim de senin şerefine. 22. Yaşıma, ruh ikizim teyzemin bana öğrettiği motto ile başlıyorum. Mutsuzsan, suçlusun. Ben çok mutlu olacağım sevgili okur, bunun bir tercih olduğunu ve elimde olduğunu zor yoldan öğrendim çünkü. 22.Yaşım hoş geldin! Yeni yaşıma bir şarkı hediye ederek yazımı sonlandırıyorum. Güzel dilekleriniz ve destekleriniz için tüm kalbimle teşekkür ederim!

Hayat çok saçmadır

Ve bazen komik

Bazen de çok acı ve biraz trajik

Neye ikna olursan ona dönüşüyor

İnsan ona alışıyor

Hayat rakıysa içinde buzum ben

Havada keklikse kanadıyım hem

Kâh içerim kâh uçarım kime ne

İçimden de gelene

Şerefe geleceğe…

Şerefe gençliğime…

Şerefe gidenlere…

Demlenelim bu gece Şerefe geleceğe

Şerefe gençliğime…

Şerefe gidenlere…

Demlenelim bu gece

Aşka meşke bi ömür adamışım

Yapayalnız denizde adaymışım

Ne bulundum, ne bilindim

Kime ne

Yeterim ben kendime

Kafamı seveyim

İçime atmam

Artık…

Şerefe geleceğe…

Şerefe gençliğime…

Şerefe gidenlere…

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
İyi ki doğdum...

İyi ki'lerimin, keşkelerin yerini aldığı 26. yaşım, elveda... Ben bu yıl, bir küçük ömür izini sürdüğüm, yolunu gözlediğim 'aşk'ı bulduğum kalpte yuva kurdum, kuruldum düşlerimin üzerine... Ben bu yı

 
 
 
Gelincik Baharı

Merhaba sevgili okur, 4 mevsim sonra, tekrar bir baharda, merhaba... Her gün yeniden başlayan hayatlarımızda, ayrı geçirdiğimiz bunca...

 
 
 

Yorumlar


Yeni yazılarımdan haberdar olmak isterseniz:

© 2023 Vibe Reklamcılık

bottom of page