TO MY DENO

Bugün ilk kez, hayatımda çok az süredir var olan birinin doğum günü şerefine yazacağım. Biliyorsunuz, bu yıl tüm arkadaşlarıma doğum günü hediyesi olarak blog yazısı yazdım. Kalbimdeki yerlerini, onlara bakarken gördüklerimi, en unutulmaz anlarımızı kelimlerimle ölümsüzleştirdim. An itibariyle 1 Temmuz, hayatıma son 7 ayda dahil olup, kalbimde ve dünyamda büyük bir yer edinen canım dostum Deno’nun doğum günü ! Tanıştığımızda hiç hayal edemeyeceğimiz kadar eğlendik birlikte geçirdiğimiz her gün. Bir grup, tayfa, crew, her neyse onu oluşturduk bir araya gelerek. Deno, yer yer kendime çok benzettiğim duyguları paylaştığım, bazen de tek bir ortak özelliğimiz olmadığını düşündüğüm, henüz birçok düğümünün açılmadığını çok iyi bildiğim, fakat onu tanıdığımı hissettiğim şahsına münhasır 44×06 Genetikleri ile harika biri. Yer yer ondan nefret ettiğim zamanlar da oluyor Sanırım o da kendine duyduğu saygı ve sevgiyi kıskanmamdan… Ben kendimi bildim bileli, hep karşımdaki insanların iyiliğini, mutluluğunı düşünürüm. Mutluluklarına şahit olmanın tatmini beni mutlu eder. Deniz böyle değil. Her zaman önceliği kendisi. Kendi istekleri, kendi zevkleri, kendi ihtiyaçları ve kendi mutluluğu. İlk başlarda bunun büyük bir bencillik olduğunu düşünüyordum fakat onu izleyerek öğrendim ki, önce kendini mutlu edebilen insan, etrafındakilere verebileceği en büyük mutluluğu veriyor.Deniz bana göre büyük bir “carpe diem” temsilcisi. Ben birlikte olduğumuz anları fotoğraflarla saklamak için çırpınır, asıl anları kaçırırken; Onu, anın içinde, yüzünden okunan keyfiyle yakaladığım zamanlar oluyor. Kolay bir hayat geçmemişse de başından, her zorlukta daha çok büyümüş, daha dik durmuş ve bence gamsızca daha çok gülmüş Hayatımdaki herkes bir yerde konumlandırırken denoyu asla kategorize edemiyorum. İçinde tüm zıtlıkları taşıyor. Hovarda olduğu kadar sadık, konuşkan olduğu kadar suskun, optimist olduğu kadar pesimist, komik olduğu kadar ciddi. Denizin fiziksel yaşı ne olursa olsun içinde bilge koca bir adamla, heyecanlı bir çocuğu aynı dengede taşıyor. Hayata saymaktan, sövmekten de, onun tadını doyasıya çıkartmaktan da geri durmuyor. Boşuna demiyorum, insan Deno ile yaşlanmaz. Umarım kalbine, ruhuna denk bir kadınla hayatını birleştirir, çünkü sevmek denonun en iyi yaptığı şeylerden biri. Biliyorum ki, her ne kadar vazgeçtiğini söylese de deno yanlış gittiğini düşündüğü her şeyi değiştirmek adına mücadele edeceği bir hayatı seçecek. Ben, biz hep yanıbaşında, destekçisi olup yaptığı işlerle gurur duyacağız. Canım Deno’m! NEYMİŞ EFENDİM, doğum günleri önemsizmiş, neymiş efendim kutlama sevmezmişsin. Şipşak rıza’n olarak hayatında olduğum sürece her özel günümüzü böyle doyasıya kutlamaya sen de alışacaksın. Senden öğreneceklerim, seninle güleceğim, aslında daha çok bana güleceğin…. en güzel sohbetleri edeceğimiz nice yaşların olsun. Bana en az benim kadar deli bir dost olduğun için, hikayeme dahil olup renk kattığın için en çok da spotify’daki muntazam şarkı listelerin için teşekkür ederim. Seni çokk seviyorum, nice mutlu yaşlara, hep birlikte! Yakında görüşürüz.