HALAMIN BALKONU

Havalar o kadar güzel ki! Kavurucu sıcaklara rağmen bir şekilde, sürekli dışarıda buluyorum kendimi! Bak, içimizde durmak bilmeyen kelebeklerin mevsimi, yaz geldi! Dün yine kısa bir yürüyüş, yolumu halamın evine çıkardı. Halam bu dünyada en çok sevdiğim insanlardan biridir. Onunla sohbet etmek o kadar eğlenceli ki, her seferinde yeni bir eski aile dramımızı öğreniyorum ondan. Yaşadığı acı tecrübeleri bile o kadar eğlenerek anlatıyor ki! Büyük acıların bile geçebilirliği, hatta üzerine kahkaha atılabiliyor oluşu içime soğuk sular döküyor. Hayatımızı nasıl yaşayacağımız gerçekten de bizim elimizde. Bak, o acılarına tutunup kara yaslar bağlamak yerine, gülüp geçmeyi, ders almayı seçmiş. Mutlu olmayı seçmiş. Hayatın attığı ilk çelmede düşüp yerde kara yaslar bağlayacak kadar uzun değil hayat, sen de biliyorsun… Ne kadar güzel söylüyor Peyami Safa: “Kaderinin şoförü sensin. Emin ol. Onu dram istikametinde sürme. Biraz gül yahu! Değmez vallahi bu dünya.” Bizde dün halamla birlikte küçük çaplı bir “Yaza merhaba” partisi yaparak, o her yanını sevmelere doyamadığı çiçekleriyle süslediği balkonunda sohbet ettik. İnsanlar kocaman evlerin içinde mutsuzken halam, o 3 metrekarelik balkonunu küçük çaplı, düşük bütçeli bir cennete çevirmiş ve o kadar mutlu ki, anlatamam bunu size. Çiçeklerini severken gözleri doluyor, kadıncağız neredeyse ağlayacak sevgisinden. Bir çiçeği bu kadar severken, insanları ne kadar sevdiğini hayal edebiliyor musunuz? Bunu zaten herkese söylüyorum, kendimi bildim bileli sevgisinden kuşkusuz emin olduğum biridir halam. Elleri titriyor severken, içinde çağlayan sevgiyi hissediyorsun resmen, öpmeleri kulak çınlatıyor, sarılınca alıp içine sokacak zannediyorsun. Mest oluyorum beni severken mest. Bilen bilir, bu kinestetik bireyler için nadir bulunan sevgi gösterisi, mayıştırıp pamuğa döndürülen bir terapi minvalindedir. Tüm dünyadaki insanların kalbine, halamın yaşam sevincinden, canlılara duyduğu sevgiden, hayatın ona verdiği küçücük mutluluklara bile duyduğu minnetten serpiştirebilsem keşke. O kadar eminim ki 10/10 bir yer olur dünya. Ben diyorum size, Dünyayı sadece sevgi kurtarabilir, sade, saf, sek sevgi. Bir de tamah etmek. İsyan etmeyi bildiğiniz kadar minnet etmeyi, şükretmeyi bilseniz ruhunuz iyileşir sevgili okurlar. Halam diyor ki: “Ben kaç yaşında kadınım, öyle her dakika çıkıp gezmek ne haddime!” Halacım nolur çık, nolur gez, dünyayı gez hatta! O kocaman gülen yüzünle aydınlat karanlıkta kalan kim varsa! Halam okumak, öğretmen olmak istemiş, okutmamışlar işte 40 sene öncesi bile cahiliye devri. Halam öğretmen olamadı, ama ben ondan çok şey öğrendim, hala da öğreniyorum, siz de öğrendiniz şimdi bak! Mutlu olmak için ihtiyacınız olan ilk şeyi bilemem ama en son şey para. Akıl almaz servetlere sahip insanlar kendilerini 5 kuruşluk iplere asıyor. Halam ise Bahçelievler’deki 3+1 evinin 3 metrekarelik balkonunda huzur içinde oturuyor. Önce sağlık versin hayat, sonra iç huzuru, eğer şanslıysanız kadim dostlar ve gönlünüzün eşi de size eşlik eder bu güzel hayat yolunda, sonra değmesinler keyfine!