top of page

HANFENDİLERİNE, ÇOKÇA SEVGİ İLE

Bugün çok güzel bir gün.

Bugün benim kıymetlim, güneş kalplim, sarı güzelim, ruh ışığım, minik ama marifetli hanfendim’in doğduğu gün. Bugün 21 yaşına giriyor iki gözümün çiçeği…:) Onun bu 21 senelik hayatının 3’de 1inin, yani son 7 senesinin her gününe, her özel anına, her acısına, her sevincine, bütün başarılarına, umutsuzluklarına, kayboluşlarına ve en çok da küllerinden defalarca daha güçlü doğuşuna en yakından şahit olduğum için çok mutluyum. Hatırladıkça “iyi ki” dediğim çok nadide hamlelerden biriydi o gün, tuvaletten ona bağırmak… Evet hepiniz biliyorsunuz ki gerçek dostluklar hep saçma sapan yerlerde başlar. Hanfendi ve ben tuvalette tanıştık… Lisenin ilk haftasında tuvaletin içinde bir ses duydum, minicik bir ses! “Tiyatro klübüne giren var mı?” Diyordu. Tiyatro, biliyorsunuz, zaafım. “Ben!” diye fırladım tuvaletten. Bir baktım küçücük, minicik, sarı bir şey ! Bastım bağrıma, o gün bu gündür de orada kaldı. Liseden bana kalan en özel şey dostluğumuz, istisna kabul etmez. Birlikte yürüdüğümüz bu uzun yol ne yazık ki her zaman çiçeklerle bezeli olmadı, tersine çamurlara bata çıka yürüdük hep, ama daima yan yanaydık. Birbirimizi asla arkada bırakmadık bu yolda, ya birlikte battık, ya birlikte çıktık. Küçücük bedeniyle kocaman zorlukları göğüsledi, yetmezmiş gibi bütün bunların altından dimdik çıkmakla birlikte, beni hep ezileceğim yerlerden kendiyle birlikte çekip çıkardı. Öyle küçük falan demeye gelmez, hakikaten sinirlenirse neye uğradığınızı şaşırırsınız benden söylemesi… Zamanında kalbimi kıran, benim canımı yakan birine hayatında unutamayacağı bir ders vermişliği vardır… Kendisine verilen zararlara susar, hatta kocaman gönlüyle affeder ama sevdiklerine zarar gelmesine asla müsaade etmez. Hazır konusu açılmışkensöylemeliyim ki, onun birazcık keyfi kaçacak olursa, buna sebep olan kişinin, her kim olursa olsun, benden kaçacak delik araması gerekir. O benim canımdan can, kız kardeşim, annemin uslu kızı, efe’min ilk sevgilisini anlattığı ablası! Hakkında yazacaklarım hiç bitmez. Ne yazsam bir şekilde eksik olacak, bu yüzden küçük bir alıntı yapmak istiyorum Evet arkadaş; kim olduğumu, ne olduğumu, nerden gelip, nereye gittiğimi sen öğrettin bana. Bana yürümeyi öğrettin yeniden, el ele ve daima ileriye. Bir gün, bir gün birbirimizden ayrı düşsek bile biliyorum, hiçbir zaman ayrı değil yollarımız, ayrılsak bile kopamayız”Biliyor musunuz, ogün de geldi. Birbirimizden ayrı düştük. O Bursa’ya gitti ve aramıza koca bir derya deniz girdi. Ama ben biliyorum ki, o her zaman telefonun ucunda, ne zaman ihtiyacım olsa yanımda belirecek. Bu yüzden bu bize asla engel olamaz sadece sevgimize hasretimiz ekleniyor ve artıyor. Ve sevgili hanfendim, bu sözlerimi sakın unutma. Sen benim kalbimden bir parça, ruhumdan bir parça, canımdan bir parçasın. Seni çok, ama çok. İyi ki doğdun, iyi ki benimlesin.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
İyi ki doğdum...

İyi ki'lerimin, keşkelerin yerini aldığı 26. yaşım, elveda... Ben bu yıl, bir küçük ömür izini sürdüğüm, yolunu gözlediğim 'aşk'ı bulduğum kalpte yuva kurdum, kuruldum düşlerimin üzerine... Ben bu yı

 
 
 
Gelincik Baharı

Merhaba sevgili okur, 4 mevsim sonra, tekrar bir baharda, merhaba... Her gün yeniden başlayan hayatlarımızda, ayrı geçirdiğimiz bunca...

 
 
 

Yorumlar


Yeni yazılarımdan haberdar olmak isterseniz:

© 2023 Vibe Reklamcılık

bottom of page