top of page

KAHRAMAN MI, FİGÜRAN MI ?

İnsanı, insana, insanla anlatan tiyatro sanatı gibi sahne sanatları içerisinde günümüzde daha popüler olan sinema bizim içimizdeki birçok uyandırılmamış noktaya sesli ve görsel efektlerle dokunmayı hedefler. Bugün sizlere son gittiğim filmin bende uyandırdığı duygulardan ve aklımda oluşturduğu sorulardan bahsetmek istiyorum. Film, Naim Süleymanoğlu’nun hayatının anlatıldığı ‘Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu’. Hepimiz Naim’i kendi ağırlığının 3 katından fazlasını kaldıran sporcu olarak tanıyoruz. Tüm zamanların en iyi haltercisi olarak Time dergisine kapak olan 10 Türk arasında yer aldı. Uluslararası Halter Basın Komisyonu tarafından “Dünyanın en iyi sporcusu” seçildi. 50 yaşında aramızdan ayrılan Süleymanoğlu, ardında 3 olimpiyat, 7 dünya şampiyonluğu, 47 dünya rekoru ve sayısız başarı bıraktı. Bu film ise sadece Naim Süleymanoğlu’nun değil, Bulgaristanda kimliği silinmek istenen tüm Türklerin gerçek hikayesi. Kesinlikle tavsiye ettiğim, milli duygularımızı içimizde çoşkulu bir mutluluk ile uyandıracak bir filmdi. Gel gelelim ki bütün bu duyguların ötesinde bende bıraktığı iz bambaşkaydı. Naimin bu evrensel başarısı sadece ona ait olabilir mi ? Naim’in bu yeteneğini keşfeden ve onu yetiştiren hocasından tutun da, ona ellerindeki gücü fark ettiren, omuzlarındaki yükün kilogramlardan daha fazla olduğunu hatırlatan ve o yükü paylaşan yol arkadaşları en az onun kadar kahraman. Fakat biz hiçbirimiz onların adlarını sanlarını bilmiyoruz. Bu sadece tek bir örnek. Bu dünyadan gelip sessiz sedasız geçip giden milyarlarca insan var. Peki biz neden buradayız ? Birilerinin başarılarını izleyip hayranlık duymak, alkış tutmak için mi ? Bu hayatta iz bırakan insanların ortak özellikleri nedir sence ? Hayat amaçlarını keşfedip, kendilerini gerçekleştirmiş olmaları mı sadece ? Yoksa biraz da şans işi mi… Bu dünyaya gelirken sahne önünde alkışlanacak olan insanlar veya sahne arkasındaki gizli ve asıl kahramanlar olacağımız belli olarak mı geliyoruz ? Yoksa rolümüzü kendimiz mi yazıyoruz ? Çok fazla soru işareti var aklımda. Anlamalandıkça tekrar yazılarda buluşmak dileğiyle. Ruhun şad olsun Naim, senin ve seni sen yapan bütün gizli kahramanlarının.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
İyi ki doğdum...

İyi ki'lerimin, keşkelerin yerini aldığı 26. yaşım, elveda... Ben bu yıl, bir küçük ömür izini sürdüğüm, yolunu gözlediğim 'aşk'ı bulduğum kalpte yuva kurdum, kuruldum düşlerimin üzerine... Ben bu yı

 
 
 
Gelincik Baharı

Merhaba sevgili okur, 4 mevsim sonra, tekrar bir baharda, merhaba... Her gün yeniden başlayan hayatlarımızda, ayrı geçirdiğimiz bunca...

 
 
 

Yorumlar


Yeni yazılarımdan haberdar olmak isterseniz:

© 2023 Vibe Reklamcılık

bottom of page