SİSLİ BEYİN, GÜNEŞLİ HAVA
- Cemre Delier

- 5 Şub 2023
- 3 dakikada okunur
Corona virüs geçiren her 10 hastadan birinde görülen hafıza sorunu, Beyin sisi. Unutkanlık, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon kaybı, konuşurken kelime bulmada güçlük, düşüncelerini toparlayamamak ve okuduğunu anlamadan sayfalarca dalıp gitmek gibi belirgin semptomları var. Beni çok korkutan semptomlar. Hafızamın insafına bırakmamak adına yazmamın hafızamı alındırmış olabileceğini düşünüyorum. Yazmak istediğim, okumayı beklediğim, yapılması için sıraya dizdiğim öyle çok şey var ki. Tabii pandemi bir etken bunları yapmaya ama benim sorunum çok farklı. Telefonumun içinde eskiden, yeniden gezip duruyorum ve gün ellerimin arasından kayıp gidiyor. Bunun için birkaç defa sosyal medya detoksu denedim fakat hal böyleyken de kendimi gündemden uzak ve yersiz izole hissediyorum. Nereden tutsam orası elimde kalıyor... Masamın başına oturup işe koyulacağım zaman ufacık bir uyaran beni alıp bambaşka yerlere sürüklüyor. Eskiden, dışarıda da bir hayatım varken her şeyi yetiştirebiliyordum fakat şimdi tüm gün evin içinde hep bir şeyleri eksik, yarım bırakıyorum. Beynimin benimle oynadığı bu oyunların beni çok ürkütmesinden dolayı, amatör olarak yazmaya başladığım kitabımı daha hızlı yazıyorum çünkü bazen zihnimde anlatmaya çalıştığım duyguya dair derin boşluklar buluyorum. Çok elzem olmasa da bir detayı hatırlayamıyor olmak beni deli ediyor. Henüz 22 Yaşındayım yahu, hayır covid bana gerçekten bunu yapmış olamazsın. Dikkat eksikliği ve hiperaktivitem yıllardan beri tanılı olmasına rağmen, hayatım boyunca bunu aşmak için çabaladım. Okul hayatımda hiçbir dersi 40 dakika dinlemediğimi gibi, iş hayatımda da uzun süreli toplantılarda kendime küçük kaçamak yolları buldum hep. Yazı yazarken, eğer çok hislenmemişsem, dolup taşmıyorsam, konsantre olup konuları birbirine bağlamak için ayrı bir efor sarf etmem gerekiyor. İşin özü, normal bir iş için bile herkesten iki kat daha çok emek vermem, üstün bir gayret göstermem gerekiyor. Kitap okurken bile böyle bu, odakta kalmam, kendimi akışına kaptırmam büyük çaba istiyor. Bazen ben, ben olduğum için kendime şefkat duyuyorum. Tercih hakkım olsaydı, yine kendim olmak isterdim başka hiç kimse değil, yine kendim . Fakat hep söylerim, ben olmak zor bir uğraş. Hep dik yokuşlardan ve engebeli yollardan gidiyorum hayal ettiklerime, çünkü kolay elde edilen hiçbir şey bana mânâlı gelmiyor. Şimdilerde uzun bir tünelin en dar yerinden geçiyor gibi hissediyorum kendimi. Buradan öğrenmem, tam burada yapmam gereken radikal bir hamle var ve hayatımın geri kalanını bu dönemde alacağım bir karar şekillendirecek. Hissettiğim bu. Fakat fikirlerim eyleme dönüşme yolunda hep trafikte kalıyor. Hevesimi ve azmimi aynı yerde barındırmak çok güç. Derken, odamı dolduran güneş yüzüme vurdu. Hava o kadar güzel ki. Mutsuz olmak haksızlık.
Böyle günlerde kendimde tüm dünyanın yükünü kaldırabilecek kadar güçlü ve neşe dolu hissediyorum. Her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı olduğunu hatırlıyorum. Belkide başıma gelen en korkunç olaydan bana kalan en güçlü cümle "Bu da gelir geçer" oldu. Çünkü biliyorsun, en dar zamanların da, acını içine sığdıramadığın o anlar da er yada geç geçip gidecek. Zaten başımıza gelen hiçbir zahmet, taşıyabileceğimizden fazla değil inan bana. Bu zamanlar Candan Erçetin zamanlarım... Çok sevdiğim bir şarkısında şöyle söylüyor " Bahçenin yemyeşil canlanışına... Kirazın hınzırca çiçek açışına... Yüzüm gülüyorsa hâlâ... Korkmaya gerek yok, yaşıyorum demektir... Anlatacak hikâyelerim bitmedi henüz... Anlaşacak dostlarım tükenmedi... Yorgunluk, kırgınlık, hepsi gelir geçer... Her şeye rağmen yaşamak güzel" Hayatta her zaman yaşamaya değer gerçek şeyler bulunur. Bana göre gökyüzüne bakıp derin bir nefes almak bile bunun için yeterli. Bak nereden geldik şimdi bu konuya değil mi? Beynim ve sisi sevgili okur ne yapalım... Beynim sisli de olsa hava güneşli. Unutsam da hatırlamanın bir yolunu bulacağım. Çünkü başıma gelen her şey, yaşadığım her an, hissettiğim tüm duygular zihnimde değilse de ruhumda kocaman bir iz bıraktı. Olur ya kalp durur, akıl unutur fakat hislerim sonsuza dek ruhumda saklı kalacak. Hoşçakal sevgili okur!



Yorumlar