top of page

YORGUN YAZI

Sanki şu son 10 günde 100 yıl yaşamış gibi yorgun ve bitkin hissediyorum kendimi. Dostoyevski’nin de söylediği gibi, Dünyanın en zor hissi; kendini ait hissetmediğin bir yerde bulunma zorunluluğuymuş. Yeni iş yerim bana tahmin ettiğimden fazla şeyi, çok kısa bir zamanda öğretti. Para kazanmak için çalışmak diye bir şey varmış. 5 yıldır kendi ekonomik özgürlüğümü elimde tutuyorum fakat para, çalışırken kazandıklarımın içinde en önemsiziydi bana göre. Hiçbir zaman para kazanmak için çalışmadım, çok şükür ki buna ihtiyacım yoktu. Her yaptığım işe koşa koşa, can atarak gittim. Hiçbir iş beni yormadı hep çok mutlu ve minnettardım. Her gün yeni bir dünya tanıyor, yeni bilgilerle donanıyor ve en az bir yeni duygu keşfediyordum bir de üzerine para alıyordum! Benden daha az bilenlere öğretmek, çok bilenlerden öğrenmek her gün yeni bir deneyimdi benim için fakat şu anda öyle değil. Size anlatmıştım, bu yeni işim ben hiç beklemezken ve çalışmayı düşünmezken karşıma bir teklifle çıktı ve maddi imkanlarını göz önüne aldığımızda reddetmek, fikrini aldığım birçok kişiye göre ‘şımarıklık’ olacaktı. Bu işe de network kazanmak ve kendi işimi destekleyecek bir finans oluşturmak niyetiyle başlamıştım fakat bunların hepsini bana sağlıyor olsa bile, burada kendimi iyi hissetmiyorum. İçinde bulunduğum ortamda herkes tarafından saygı görüyorum, herkes beni sürekli takdir ediyor fakat bir şey asla oturmuyor asla. Sadece kendime zaman ayırmak istediğim bi zamanda bu işe başladığım için belki de bilemiyorum. Bir de üzerine 1.5 yıl sonra spora başladım. O kadar mutlu oldum, o kadar heyecanlandım ki iki günde vücudumun her zerresini itinayla hamlattım. Saç uçlarımdan tut parmak uçlarıma kadar her yerim ağrıyor. Durmayı bilmiyorum. Durmam gereken zamanı doğru seçemiyorum. Hatta genelde durmuyor, durduruluyorum. Şu anda da fiziksel ağrılarım beni durdurdu ve sakinleştirdi. Gücümün bittiği yerde, kendimi zorlamamayı hala öğrenemedim. Duygusal ve maddesel her konuda bu böyle. Yoruldum demekten gocunup daha çok yapabilirim, daha iyisini yapabilirim derken hali hazırda yaptıklarımdan da oluyorum. İnadım, hırsım ve belki de kibirim gayretimi ekarte ediyor. Çok yorgun hissediyorum. Çok çok çok yorgun. Duygularımı çok ihmal ediyorum. Bu yüzden her gece, aslından kaçtığım o rüyayı görüyorum. Bilmiyorum sevgili okur, bilmiyorum. Şu an bu yazıyı kuaförde saçım yapilirken yazıyorum çünkü buradan işe gideceğim. Mumlarımı yakıp, nocturne op9. No2 dinleyerek odamda usulca duygularımı kalemime dökebileceğim bir zamanım bile yok. Fönüm bitmek üzere, bu yüzden noktalıyorum. Nedensiz, sonuçsuz, pervasız bir yazı oldu bu. Bunu da böyle kabul edelim.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
İyi ki doğdum...

İyi ki'lerimin, keşkelerin yerini aldığı 26. yaşım, elveda... Ben bu yıl, bir küçük ömür izini sürdüğüm, yolunu gözlediğim 'aşk'ı bulduğum kalpte yuva kurdum, kuruldum düşlerimin üzerine... Ben bu yı

 
 
 
Gelincik Baharı

Merhaba sevgili okur, 4 mevsim sonra, tekrar bir baharda, merhaba... Her gün yeniden başlayan hayatlarımızda, ayrı geçirdiğimiz bunca...

 
 
 

Yorumlar


Yeni yazılarımdan haberdar olmak isterseniz:

© 2023 Vibe Reklamcılık

bottom of page