TÜM YAZILAR

Duygu doluyum. Bugün benim bütün dünyalardaki biriciğimin doğum günü. Canıma dost, yoluma yoldaş, ruhuma eş, kalbime güven, suçuma ortak,...

Bugün tekrar aranızdayım. Dünyam tekrar dönüyor benim. Bugün Orenda’m doğdu. Emek emek işlediğim, her harfine bir anlam yüklediğim hayat...

Ankaradayım! Ah, Ankaram, ikinci yuvam, ruhumu dinlendiren, beni huzurla donatan şehir! Saat henüz sabah 6. Bayram sabahı ama, herkes...

Bugün çok güzel bir gün. Bugün benim kıymetlim, güneş kalplim, sarı güzelim, ruh ışığım, minik ama marifetli hanfendim’in doğduğu gün....

Hayatta hep deneme, yanılma yolunu seçenlerdenim. Mart ayından beri yürüyen kişisel gelişim kitabı gibi geziyorum buralarda. Efendime...

Üniversiteye başladığımdan beri, yani son 3 yıldır -hala inanamıyorum- en çok eksikliğini hissettiğim şey karne günleri ! Karne...

Havalar o kadar güzel ki! Kavurucu sıcaklara rağmen bir şekilde, sürekli dışarıda buluyorum kendimi! Bak, içimizde durmak bilmeyen...

Bu blog yazımın Bodrum’a gidiş heyecanımı, nedenlerimi, sonuçlarımı anlatmasını umardım fakat umduklarım değil hiç ummadıklarım başıma...

“Telli telli telli, şu telli turnam! Sanma ki, yaralı uçmaz bir daha! Takılmış kanadı göçmen buluta, anlatır eski beni şimdiki bana”...

Yazmaktan vazgeçme’ demişti Necmettin bey, ‘yazamadıklarını yaşıyorsun çünkü’ diye eklemişti. Şimdi ne yazabiliyorum, ne yaşayabiliyorum....

2 Yıla yakın süredir hem öğrenci hem iş kadını olarak sürdürdüğüm hayatıma kısa bir mola verdim. Hiç yılmadan, pes etmeden sürdürdüğüm...

Hiçbir yazar, şair ve bilimum yazmakla uğraşan insan mutlu değildir. Onların mutlu bir hayat sürmeleri imkansızdır. Mutlu insan neden...

Geçen gün yanımdan çok tanıdık bir koku geçti, başımı kaldırdığımda sadece göz göze geldik ve yollarımıza o anı unutarak devam ettik....

Bilirsiniz hep söylerler, bir insan sevdiği birini kaybettiğinde yüreğinde kırk tane mum yanarmış. Her gün birisi söner, gittikçe...

Buz gibi bir havada günler sonra yazımın başına geçiyorum tekrar. Uçsuz bucaksız karanlığımda kaybolmuş gibiyim. Güneş kadar parlamak...

Zaten biliyorsun beni, başka ne hakkında yazacağım (!) Bir türkü gibi tutturmuşum dilime; sevmek de sevmek. Niyetim sürekli aşk, ilişki...

Çok da geç bir saat değil aslında saat tam 00.44 ve göz kapaklarım ağır ağır kapanırken beynim bu duruma asla mahal vermiyor. Kırık bir...

Bu sabah derin ve keskin bir sızının ağırlığını hissederek uyandım. Hayatın çok sevdiğimiz insanlarla bizi bu denli çabuk sınamasını bir...

Yazdıklarımın ufak tefek yaşanmışlıklar sonucu alınan dersler değil de, büyük bir kırılma noktasının sonucunda öğrendiklerim oldugunu...

Buraya başlık yazmak da beni çok yoruyor. Vurucu bir başlık bulamadığım için yazamadığım bin tane şey var.. Bir de el alem adlı kutsal...